Miko Brando'nun Michael'ın Sözde Ölümünün Ardından Yazdığı Bir Yazısı...
5 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Miko Brando'nun Michael'ın Sözde Ölümünün Ardından Yazdığı Bir Yazısı...
Çeviri Deepinside'dan
Michael benim idolüm olduğunu biliyordu. Babam öldüğünden beri benim baba figürümdü. Onsuz yaşamak tuhaf. Bir daha asla eskisi olmayacağım ve bu kaybın üstesinden gelip, gelemeyeceğimi bilmiyorum. Bu, refakatçinizi kaybetmek gibi, onun hep orda olacağını düşünüyorsunuz. Bu doğru değil. O benim için çok önemliydi. Perşembe’den kendimi farklı bir adam gibi hissediyorum. Kendimi duygusuz ve kaybolmuş hissediyorum. Uzun seneler boyunca çok iyi bir dostumdu.
Michael’la geçirdiğim zamana değer veriyorum. Birlikte alışverişe giderdik, Disneyland’e giderdik, seyahate çıkardık, Babam’ın evinde vakit geçirirdik ve babamın evinde bir süreliğine kamp yapardık. Michael’la Birlikte müzikten bahsetmekten, yemek yemekten ve eğlenmekten zevk alırdım. Çok iyi arkadaştık, bunu en iyi bu şekilde ifade edebilirim. Ne zaman ihtiyacım olsa o her zaman yanımdaydı, ve benim de her zaman onun yanında olduğumu düşünmek istiyorum.
Michael’la olan anılarımdan öne çıkan bir tane yok. Bizim kadar uzun zaman arkadaş olunca bunu yapmak zor. En iyi anılarım konuşarak geçirdiğimiz zamanlar, bana sarılması, yaptığımız güzel konuşmalar ve o günü güldürmek- onu güldürmekten gerçekten zevk alırdım. Birkaç şey söylerdim-kulağına sadece birkaç söz ve onu kahkaha boğabilirdim. Ve, ah Tanrım, bulaşıcı bir gülüşü vardı.
Her şeyin ötesinde, Michael çok şefkatli bir insandı. Kalbinde çok fazla sevgi vardı. Herkesi, özellikle de sokaktaki insanları önemserdi. Burnu havada değildi-egosu yoktu, ve herkes için zaman yaratmaya çalışırdı çünkü kimsenin duygularını incitmek istemezdi. Eğer yanlış bir şey yaptığını düşünürse, bu onu gerçekten çok rahatsız ederdi. O tanıdığım herkesten fazla sevgiye sahipti.
Her gün gördüğüm Michael çocukları seven Michael’dı. O çocuklar onun ana hedefiydi. Çok meşgul bir adamdı, ama her zaman çocuklarının iyi bakıldığından emin olurdu.
Babam ve Michael arasında hiç benzerlik var mıydı diye düşündüm, ve bir tane bile düşünemiyorum. Zıt kutupların birbirini çektiğini hiç duymuş muydunuz? Sanırım bu onların arkadaşlığını açıklıyor. Kesinlikle ortak bir şeyleri yoktu ama onları bir araya getirdiğinizde, onları ayıramazdınız. Babamı sevdi, ve babamın evinde ve Neverland’de pek çok gün geçirdiler. Çok yakındılar.
Michael babamın son yıllarında ona yardım etmek konusunda çok etkiliydi. Bu yüzden ona her zaman borçlu kalacağım. Babam son günlerinde nefes almakta güçlük çekiyordu, ve çoğu zaman oksijen alıyordu. Dışarıları seviyordu, bu yüzden Michael onu Neverland’e davet ediyordu. Babam oradaki ağaçların ve çiçeklerin hepsinin ismini sayabilirdi ama oksijen alıyor olmak onun etrafı gezmesini ve hepsini görmesini zorlaştırıyordu, oldukça büyük bir yerdir. Bu yüzden de babama içinde taşınabilir bir oksijen tankı olan bir golf arabası aldı, böylece etrafı gezebilir ve Neverland’in keyfini çıkarabilirdi. Öylece gezerlerdi-Michael Jackson, Marlon Brando ve golf arabasındaki oksijen tankı.
Michael’la geçirdiğim en iyi zamanlardan bazılarını Disneyland’in “Ana Caddesi”ndeki bankta öylece otururken geçirdim. Orada öylece oturur ve insanları izlerdik. Bazen Michael insanlar onu tanımasın diye kılık değiştirirdi -ama her zaman tanıdılar. Kötü bir ruh halinde olduğunda ya da morali bozuk olduğunda, “Michael, bank” derdim ve bu o onu o kötü ruh halinden çıkarırdı. Eğer eğlenmek ya da kaçmak istediğini biliyorsam, “hadi banka gidelim” derdim ve giderdik.
Tabi, Disneyland gibi halka açık bir yerde Michael kalabalıkları mutlaka toplar, ve bazen beraberimizde park güvenliğiyle gezerdik. Ama Michael’ı korumak için orada olmazlardı, kalabalıkları korumak için orada olurlardı. Asla gerçekten kendini düşünmedi, kalabalığın içinde onu görmek için zarar görebilecek insanları düşündü. İnsanlar Michael Jackson’ı gördüklerinde gerçekten çıldırırdı.
Michael nadiren ağlardı, ama bence ölümüne verilen tepki karşısında gözyaşlarına boğulurdu. Sevgisini verdiği insanlardan karşılığında böylesine çok sevgi gördüğü için mahcup ve mutlu olurdu. Sanırım derin bir nefes alır ve sadece teşekkür ederim derdi.
O hayranlarını sevdi. Pek çok büyük film yıldızının etrafında bulundum, ama Michael’ın hayranları hayranın ötesindeydi. O kendisini hayranlarının yarattığını biliyordu, ve hiçbirini ihmal etmek istemezdi. Her nereye giderse, hayranları orada olurdu. Bana hayranlarının onun ne yaptığını her zaman bildiklerini söylerdi. Başka birinin böyle hayranları olduğunu sanmıyorum. Bu yüzden de Michael hayranlarının da katılacağı ve onları mutlu edecek bir cenaze töreni olsun isterdi. Şunu söylemek isterdi: Ben hala sizinleyim ve biz her zaman beraber olacağız.” Mutluydu ve etrafındaki herkesin mutlu olmasını istedi. Sonuçta, Michael sevgi isterdi. Herşeyin ötesinde, Michael sevgi adamıydı.
Miko Brando on Michael Jackson
he knew Michael was my idol. He's been my father figure since my father died. It's strange living without him. I will never be the same, and I don't know if I'll ever get over this loss. It's like losing your companion, someone you always thought would be there. It's just not right. He meant a lot to me. I feel like a different person than I was before Thursday. I feel numb - lost. He was a good friend for so many years.
I treasure the time I spent with Michael. We'd go shopping together, go to Disneyland, take trips, spend time at Dad's house. He'd just come over and set up camp at my dad's house for a while. I enjoyed talking about music, eating together and having fun with Michael. We were just good friends, that's the best way I can put it. He was always there for me when I needed him, and I'd like to think I was always there for him.
I don't really have a single memory of Michael that sticks out. It's hard to do when you've been friends as long as we have. My best memories are of the time we spent talking, him hugging me, having good conversations, and making him laugh - I really enjoyed making him laugh. I could say some things - just a few words in his ear, and I could get a laugh out of him. And boy, did he have an infectious laugh.
Above all, Michael was a very caring person. He had a lot of love in his heart. He cared about everybody, especially the people on the street. He wasn't stuck up - he had no ego, and he tried to make time for everybody because he didn't want to hurt anyone's feelings. If he thought he did something wrong, it would really bother him. He had more love than anyone I know.
The Michael I saw everyday was one that loved his kids. They were his main focus. He was a very busy man, but he always made sure the kids were being looked after.
I've thought about whether there were any similarities between Michael and my dad, and I cannot think of a single one. You've heard opposites attract? I think that explains their friendship. They had absolutely nothing in common, but when you got them together, you couldn't tear them apart. He loved my dad, and they spent many days together at Dad's house and at Neverland. They were very close.
Michael was instrumental helping my father through the last few years of his life. For that I will always be indebted to him. Dad had a hard time breathing in his final days, and he was on oxygen much of the time. He loved the outdoors, so Michael would invite him over to Neverland. Dad could name all the trees there, and the flowers, but being on oxygen it was hard for him to get around and see them all, it's such a big place. So Michael got Dad a golf cart with a portable oxygen tank so he could go around and enjoy Neverland. They'd just drive around - Michael Jackson, Marlon Brando, with an oxygen tank in a golf cart.
Some of the best times I spent with Michael were just sitting on a bench at Disneyland's "Main Street." We would just sit there and people watch. Sometimes Michael would be in a getup so people wouldn't recognize him - but they always did. When he was in a bad mood or a little down, I'd just say "Michael, the bench," and that would bring him out of it. If I knew he wanted to have fun, or just get away, I'd say "let's go to the bench," and we were gone.
Of course, Michael Jackson in a public place like Disneyland was bound to draw crowds, and sometimes we would have park security with us. But they weren't there to protect Michael, they were there to protect the crowds. He was never really concerned about himself, but that someone would get hurt in the crush of people that wanted to see him. People would just go crazy when they saw Michael Jackson.
Michael rarely cried, but I think he'd be in tears over the reaction to his death. He'd be overwhelmed and happy that so much of the love he gave was returned by the people he loved. I think he'd take a deep breath and just say thank you.
He loved his fans. I've been around plenty of big movie stars, but Michael's fans are beyond fans. He knew the fans were what made him, and he wouldn't want to leave anyone out. Everywhere he went, fans would be there. He'd tell me the fans always knew what he was doing. I don't think anyone has ever had fans like that. So Michael would want a funeral that included his fans and made them happy. He would want it to say: "I'm still with you and we'll always be together." He was happy, and he wanted to make everybody around him happy. Finally, he would want love. Above all, Michael was about love.
Michael benim idolüm olduğunu biliyordu. Babam öldüğünden beri benim baba figürümdü. Onsuz yaşamak tuhaf. Bir daha asla eskisi olmayacağım ve bu kaybın üstesinden gelip, gelemeyeceğimi bilmiyorum. Bu, refakatçinizi kaybetmek gibi, onun hep orda olacağını düşünüyorsunuz. Bu doğru değil. O benim için çok önemliydi. Perşembe’den kendimi farklı bir adam gibi hissediyorum. Kendimi duygusuz ve kaybolmuş hissediyorum. Uzun seneler boyunca çok iyi bir dostumdu.
Michael’la geçirdiğim zamana değer veriyorum. Birlikte alışverişe giderdik, Disneyland’e giderdik, seyahate çıkardık, Babam’ın evinde vakit geçirirdik ve babamın evinde bir süreliğine kamp yapardık. Michael’la Birlikte müzikten bahsetmekten, yemek yemekten ve eğlenmekten zevk alırdım. Çok iyi arkadaştık, bunu en iyi bu şekilde ifade edebilirim. Ne zaman ihtiyacım olsa o her zaman yanımdaydı, ve benim de her zaman onun yanında olduğumu düşünmek istiyorum.
Michael’la olan anılarımdan öne çıkan bir tane yok. Bizim kadar uzun zaman arkadaş olunca bunu yapmak zor. En iyi anılarım konuşarak geçirdiğimiz zamanlar, bana sarılması, yaptığımız güzel konuşmalar ve o günü güldürmek- onu güldürmekten gerçekten zevk alırdım. Birkaç şey söylerdim-kulağına sadece birkaç söz ve onu kahkaha boğabilirdim. Ve, ah Tanrım, bulaşıcı bir gülüşü vardı.
Her şeyin ötesinde, Michael çok şefkatli bir insandı. Kalbinde çok fazla sevgi vardı. Herkesi, özellikle de sokaktaki insanları önemserdi. Burnu havada değildi-egosu yoktu, ve herkes için zaman yaratmaya çalışırdı çünkü kimsenin duygularını incitmek istemezdi. Eğer yanlış bir şey yaptığını düşünürse, bu onu gerçekten çok rahatsız ederdi. O tanıdığım herkesten fazla sevgiye sahipti.
Her gün gördüğüm Michael çocukları seven Michael’dı. O çocuklar onun ana hedefiydi. Çok meşgul bir adamdı, ama her zaman çocuklarının iyi bakıldığından emin olurdu.
Babam ve Michael arasında hiç benzerlik var mıydı diye düşündüm, ve bir tane bile düşünemiyorum. Zıt kutupların birbirini çektiğini hiç duymuş muydunuz? Sanırım bu onların arkadaşlığını açıklıyor. Kesinlikle ortak bir şeyleri yoktu ama onları bir araya getirdiğinizde, onları ayıramazdınız. Babamı sevdi, ve babamın evinde ve Neverland’de pek çok gün geçirdiler. Çok yakındılar.
Michael babamın son yıllarında ona yardım etmek konusunda çok etkiliydi. Bu yüzden ona her zaman borçlu kalacağım. Babam son günlerinde nefes almakta güçlük çekiyordu, ve çoğu zaman oksijen alıyordu. Dışarıları seviyordu, bu yüzden Michael onu Neverland’e davet ediyordu. Babam oradaki ağaçların ve çiçeklerin hepsinin ismini sayabilirdi ama oksijen alıyor olmak onun etrafı gezmesini ve hepsini görmesini zorlaştırıyordu, oldukça büyük bir yerdir. Bu yüzden de babama içinde taşınabilir bir oksijen tankı olan bir golf arabası aldı, böylece etrafı gezebilir ve Neverland’in keyfini çıkarabilirdi. Öylece gezerlerdi-Michael Jackson, Marlon Brando ve golf arabasındaki oksijen tankı.
Michael’la geçirdiğim en iyi zamanlardan bazılarını Disneyland’in “Ana Caddesi”ndeki bankta öylece otururken geçirdim. Orada öylece oturur ve insanları izlerdik. Bazen Michael insanlar onu tanımasın diye kılık değiştirirdi -ama her zaman tanıdılar. Kötü bir ruh halinde olduğunda ya da morali bozuk olduğunda, “Michael, bank” derdim ve bu o onu o kötü ruh halinden çıkarırdı. Eğer eğlenmek ya da kaçmak istediğini biliyorsam, “hadi banka gidelim” derdim ve giderdik.
Tabi, Disneyland gibi halka açık bir yerde Michael kalabalıkları mutlaka toplar, ve bazen beraberimizde park güvenliğiyle gezerdik. Ama Michael’ı korumak için orada olmazlardı, kalabalıkları korumak için orada olurlardı. Asla gerçekten kendini düşünmedi, kalabalığın içinde onu görmek için zarar görebilecek insanları düşündü. İnsanlar Michael Jackson’ı gördüklerinde gerçekten çıldırırdı.
Michael nadiren ağlardı, ama bence ölümüne verilen tepki karşısında gözyaşlarına boğulurdu. Sevgisini verdiği insanlardan karşılığında böylesine çok sevgi gördüğü için mahcup ve mutlu olurdu. Sanırım derin bir nefes alır ve sadece teşekkür ederim derdi.
O hayranlarını sevdi. Pek çok büyük film yıldızının etrafında bulundum, ama Michael’ın hayranları hayranın ötesindeydi. O kendisini hayranlarının yarattığını biliyordu, ve hiçbirini ihmal etmek istemezdi. Her nereye giderse, hayranları orada olurdu. Bana hayranlarının onun ne yaptığını her zaman bildiklerini söylerdi. Başka birinin böyle hayranları olduğunu sanmıyorum. Bu yüzden de Michael hayranlarının da katılacağı ve onları mutlu edecek bir cenaze töreni olsun isterdi. Şunu söylemek isterdi: Ben hala sizinleyim ve biz her zaman beraber olacağız.” Mutluydu ve etrafındaki herkesin mutlu olmasını istedi. Sonuçta, Michael sevgi isterdi. Herşeyin ötesinde, Michael sevgi adamıydı.
Miko Brando on Michael Jackson
he knew Michael was my idol. He's been my father figure since my father died. It's strange living without him. I will never be the same, and I don't know if I'll ever get over this loss. It's like losing your companion, someone you always thought would be there. It's just not right. He meant a lot to me. I feel like a different person than I was before Thursday. I feel numb - lost. He was a good friend for so many years.
I treasure the time I spent with Michael. We'd go shopping together, go to Disneyland, take trips, spend time at Dad's house. He'd just come over and set up camp at my dad's house for a while. I enjoyed talking about music, eating together and having fun with Michael. We were just good friends, that's the best way I can put it. He was always there for me when I needed him, and I'd like to think I was always there for him.
I don't really have a single memory of Michael that sticks out. It's hard to do when you've been friends as long as we have. My best memories are of the time we spent talking, him hugging me, having good conversations, and making him laugh - I really enjoyed making him laugh. I could say some things - just a few words in his ear, and I could get a laugh out of him. And boy, did he have an infectious laugh.
Above all, Michael was a very caring person. He had a lot of love in his heart. He cared about everybody, especially the people on the street. He wasn't stuck up - he had no ego, and he tried to make time for everybody because he didn't want to hurt anyone's feelings. If he thought he did something wrong, it would really bother him. He had more love than anyone I know.
The Michael I saw everyday was one that loved his kids. They were his main focus. He was a very busy man, but he always made sure the kids were being looked after.
I've thought about whether there were any similarities between Michael and my dad, and I cannot think of a single one. You've heard opposites attract? I think that explains their friendship. They had absolutely nothing in common, but when you got them together, you couldn't tear them apart. He loved my dad, and they spent many days together at Dad's house and at Neverland. They were very close.
Michael was instrumental helping my father through the last few years of his life. For that I will always be indebted to him. Dad had a hard time breathing in his final days, and he was on oxygen much of the time. He loved the outdoors, so Michael would invite him over to Neverland. Dad could name all the trees there, and the flowers, but being on oxygen it was hard for him to get around and see them all, it's such a big place. So Michael got Dad a golf cart with a portable oxygen tank so he could go around and enjoy Neverland. They'd just drive around - Michael Jackson, Marlon Brando, with an oxygen tank in a golf cart.
Some of the best times I spent with Michael were just sitting on a bench at Disneyland's "Main Street." We would just sit there and people watch. Sometimes Michael would be in a getup so people wouldn't recognize him - but they always did. When he was in a bad mood or a little down, I'd just say "Michael, the bench," and that would bring him out of it. If I knew he wanted to have fun, or just get away, I'd say "let's go to the bench," and we were gone.
Of course, Michael Jackson in a public place like Disneyland was bound to draw crowds, and sometimes we would have park security with us. But they weren't there to protect Michael, they were there to protect the crowds. He was never really concerned about himself, but that someone would get hurt in the crush of people that wanted to see him. People would just go crazy when they saw Michael Jackson.
Michael rarely cried, but I think he'd be in tears over the reaction to his death. He'd be overwhelmed and happy that so much of the love he gave was returned by the people he loved. I think he'd take a deep breath and just say thank you.
He loved his fans. I've been around plenty of big movie stars, but Michael's fans are beyond fans. He knew the fans were what made him, and he wouldn't want to leave anyone out. Everywhere he went, fans would be there. He'd tell me the fans always knew what he was doing. I don't think anyone has ever had fans like that. So Michael would want a funeral that included his fans and made them happy. He would want it to say: "I'm still with you and we'll always be together." He was happy, and he wanted to make everybody around him happy. Finally, he would want love. Above all, Michael was about love.
nesronic- Admin
- Mesaj Sayısı : 1961
Kayıt tarihi : 02/04/10
Nerden : İstanbul
Pinokyo- Mesaj Sayısı : 3337
Kayıt tarihi : 02/04/10
Nerden : Pino
Geri: Miko Brando'nun Michael'ın Sözde Ölümünün Ardından Yazdığı Bir Yazısı...
sağolun kızlar çok güzelmiş gerçekten.son paragraf özellikle.şu ana kadar bu kadar çok ipucu bırakmasının sebeplerinden biri de hayranlarına duyduğu sorumluluktan herhalde.hayranlarının özel olduğunu bilmesinden onlardan ayrı bir hoax düşünmemiş.cenaze töreninde bile hayranları mutlu etmeyi başardı gerçekten.hoax u niçin yapmış olursa olsun helal olsun ne güzel yapmış.şunu bilmesi güzel:her nereye giderse gitsin oradayız ve onun ne yaptığını her zaman biliyoruz.
Misafir- Misafir
leydis- Mesaj Sayısı : 1233
Kayıt tarihi : 07/04/10
Nerden : Mars'tan
Geri: Miko Brando'nun Michael'ın Sözde Ölümünün Ardından Yazdığı Bir Yazısı...
Çok güzel.. Çeviri için Deepinside 'a çook teşekkürler.. Paylaştığı için Nesrin ablaya da. (:
"Onları mutlu edecek bir cenaze töreni".Manaya bak..
"Onları mutlu edecek bir cenaze töreni".Manaya bak..
En son sinem_mj tarafından Perş. Eyl. 30, 2010 7:37 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi (Sebep : yazım hatası :D)
sinem_mj- Mesaj Sayısı : 538
Kayıt tarihi : 02/04/10
Yaş : 31
Nerden : make beLIEve
Geri: Miko Brando'nun Michael'ın Sözde Ölümünün Ardından Yazdığı Bir Yazısı...
Dün çok etkilendiğim için yazamamıştım,bugün daha iyiyim,o'nunla ilgili her okuduğum olayda kendime çok daha yakın buluyorum ve o'nu daha iyi tanıyorum.Tanıdıkça da, o'nu şahsen tanıyamadığıma daha çok üzülüyorum.Dünyada Mj'e eşdeğer başka biri varsada görmeyi,tanışmayı çok isterim.
leydis- Mesaj Sayısı : 1233
Kayıt tarihi : 07/04/10
Nerden : Mars'tan
Geri: Miko Brando'nun Michael'ın Sözde Ölümünün Ardından Yazdığı Bir Yazısı...
Çok güzel bi yazı olmuş gerçekten emeği geçen herkese teşekkürler ..Hoaxa dair ipucu vermemiş olsada güzel yazı yazmış
Şu cenazesine hayranlarının katılmasını isterdi sözü aslında biyerlere çekilebilir..Yani bu Michael'ın vasiyetiyse bu olmalıydı ama eğer olmadıysa bu GERÇEK BİR CENAZE DEĞİL ..
Biz Seni Gerçekten inanılmaz derecede seviyoruz Sevgiye karşılık Sevgimizi hissetmen gerçekten mükemmel birşey Mükemmelsin Mike
Şu cenazesine hayranlarının katılmasını isterdi sözü aslında biyerlere çekilebilir..Yani bu Michael'ın vasiyetiyse bu olmalıydı ama eğer olmadıysa bu GERÇEK BİR CENAZE DEĞİL ..
Biz Seni Gerçekten inanılmaz derecede seviyoruz Sevgiye karşılık Sevgimizi hissetmen gerçekten mükemmel birşey Mükemmelsin Mike
MJ-4EVER- Mesaj Sayısı : 2419
Kayıt tarihi : 03/04/10
Yaş : 32
Nerden : Trabzon / Ankara
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz