Michael'ın Mesajı, Bu Son Şansımız!!!

[nesronic]

Bu videoyu daha öncede paylaşmıştım ama eksikleri vardı ve alt yazısı yoktu. Şimdi eksikleri de tamamlandı, alt yazı da eklendi. Ben facebook'da twiter'da mümkün olduğunca çok kişiye ulaştırmaya çalışıyorum, sizler de yapın arkadaşlar.

Alt yazı yardımı için deepinside'a, alt yazı ekleme işlemi için mchljcksn'a, videoyu kanalında yayınladığı için Özgür'e ve daha çok kişiye ulaştırmak için çabalayan herkese teşekkür ediyorum

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

[Misafir]

P.Picasso: öyle bir yalan söylemeliyim ki gerçekler ortaya çıksın.

[hsbmj]

Çok çok teşekkürler Nesrin abla ..

Hepiniz harikasınız .

Bu videoyu herkese yaymalıyız gerçekten ..

Tekrar teşekkür ederim ..

[nesronic]

Bu da videoda bahsi geçen Georgia Rehber Taşlarının asıl içeriği ya da maksadı hedefi, yapım aşaması diyeyim...

Bir de üzerine fuck Georgia Guidestones diye ekleyeyim

ABD'nin Georgia eyaletinde bulunan "Rehbertaşı" henüz 29 yıllık bir geçmişe sahip ama esrarını koruyor.
Gizemli bir adamın 8 dilde yazdırdığı bilgiler, kıyamet sonrası hayatta kalacaklar için 'rehber' niteliğinde.

Görenleri şaşırtan taşı kimin yaptırdığı tam olarak bilinmiyor. Ama "Mahşer gününden sonra hayatta kalabilecek insanlara, yeniden bir medeniyet kurmaları için bir rehber niteliğinde" olması amacıyla yaptırıldığı biliniyor.

Üzerinde, Svahili dili dahil 8 dilde sayısız ilginç yazılar mevcut. Tarihten, genetiğe, sosyal bilimden fiziğe kadar pek çok bilgi var.

Her biri 20 ton ağırlığında, 5 metre yüksekliğinde beş ayağı, bir de 12 tonluk bir tepe taşı olan devasa anıtın her türlü doğal felakete meydan okuyacak nitelikte yapılması istenmiş. 1980'de dikilen anıtın hikayesi ise Temmuz 1979'un bir cuma akşamında başlamış.

Kendisini Robert C. Christian olarak tanıtan, şık giyimli, orta yaşlı, gri saçlı , ince ve uzun boylu bir kişi, ABD'nin ve hatta dünyanın en iyi granit taşının işlendiği Georgia eyaletindeki Elbert kentindeki Elberton Granite Finishing adlı şirkete gidip "Ben küçük bir grup Amerikalı'nın adına burada, hem saat, hem takvim, hem rehber olacak bir granit anıt siparişi vermek istiyorum" dedi.

Elberton Granite Finishing'in dönemin Başkanı Joe Fendley, o günü şöyle anlatıyor:

"Etkileyici görünen o adamın anlattıklarıyla önce pek ilgilenmedim ama ne istediğini tarif ettikçe şaşırdım. Sadece dev granit taşları işlememizi değil, onları devasa bir astorlojik enstrüman şeklini andıracak bir şekilde yerleştirmemizi istiyordu. Bu çok zor bir işti ve kurtulmak için üç kat fazla bir fiyat söyledim. Ama o rakamı hiç itiraz etmeden kabul etti. Şemalarıyla geldi ve o şemalara göre çalıştık. Her şey bittiğinde ortaya çıkan bu dev anıta şaşırdık. Ama siparişini veren Robert C. Christian o gün bugün ortada yok. Ayrıca buradan ayrılırken bana açıkca R.C. Christian'ın takma bir isim olduğunu söyledi" dedi.

Rehbertaşının ayakları, güneşi yıl boyunca Doğu-Batı yönünde işaret edecek şekilde yerleştirilmiş. Tepe taşına açılan bir delikten gelen güneş ışını, bir ayağın üzerindeki takvimde, günü gösteriyor. Taşın üzerindeki İngilizce, Arapça, İbranice, Svahili dili dahil 8 dildeki bilgiler ise şaşırtıcı derecede hem günlük hayatta hem de yüksek bilimde kullanılabilen bilgiler.

Anıtın Elbert kentinin bir tepesine dikilmesine izin veren belediyede de R. C. Christian adına izin belgesi mevcut. Ama hiç kimse onu tanımıyor. Ne var ki belediyeye çok yüklü bir bağış da yaptığı kayıtlarda.

Michael'ın bizden beklentisi her ne ise (eylemsel olarak) sevgi vs. dışında yani; elimizden ne geliyorsa yapmak zorundayız, ne yapmamız gerektiğini de eminim yakında açıklayacaktır. Hiç bir şey yapamıyorsak bu haltları işleyenleri tükürüğümüzle boğacağız artık

[B'uu]

Bunu yaymak görevim-iz...........

[mjnuray]

Nesrinciğim çok sağol eklemişsin bende tiwitter a koymamıştım onada ekliyeyim, yayalım bu mesajı

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
direk giremeyenler olabilir

[Misafir]

videoyu gönderdiğim yerlerden biri deprem yaratma olanağının ilk olarak nicola tesla tarafından dile getirildiğini söyledi.sonsuz enerjiyi bulduğunu iddia ettikten sonra ölü bulunan esrarengiz içe dönük bilim adamı.bir başkası teslanın ve michaelın hayatını inceliyor şu anda.iyi bir düşünce zincirine vesile oldu.

[mjnuray]

videoyu gönderdiğim yerlerden biri deprem yaratma olanağının ilk olarak nicola tesla tarafından dile getirildiğini söyledi.sonsuz enerjiyi bulduğunu iddia ettikten sonra ölü bulunan esrarengiz içe dönük bilim adamı.bir başkası teslanın ve michaelın hayatını inceliyor şu anda.iyi bir düşünce zincirine vesile oldu.

gerçekten çok ilginç bende bu yazıyı okuduktan sonra Nicola Tesla yı araştırdım ve vikipediada bakın ne buldum:

Nicola Tesla ile ilgili bir teori
Nicola Tesla'nın çalışmalarına göre daha önce belirtildiği gibi elektromanyetik dalgalar ile enerji transferi mümkündür. Aynı zamanda bu dalgalar çeşitli iklim değişiklikleri ve depremler meydana getirebilir. Bu deneyler günümüzde bir çok doğa olayının arkasında birilerinin bu deneyler üzerinde çalışmadığını düşünmeyi gerektirmektedir. Belki elektrik alanında bu kadar otorite birinin günümüzde çok az tanınmasının nedeni tanınmasının istenmemesidir. Eğer FBI, Nicola Tesla'nın bütün formüllerini ve çalışmalarını halka açıklasaydı bu şekilde belki de tsunami, ani iklim değişiklikleri ve bunun gibi olaylar açıklanabilir, arkasında kimler olduğunu öğrenilebilirdi.[23]

“ ... Askeri haberalma’daki yıllarımda Tesla’nın çılgın fikirlerini temel alan bazı gizli çalışmalara ve araştırmalara şahit oldum. Amerika ve Rusya 1970'lerin başından beri zerre ışınlı RF (radyo frekansı) silahlarını kullanıyorlar. Tıpkı Teslanın diğer çalışmalarını dünyanın kullandığı gibi....[24] ”


ABD Savunma Bakanı genel sekreteri William Cohen, 28 Nisan 1997 tarihinde, Georgia Üniversitesi'nde "Terörizm, Kitle İmha Silahları, Kitlesel İmha ve ABD Stratejisi" üzerine konferansta aşağıdaki sözü söylemiştir;

“ ... Bazılarının; elektromanyetik dalgalar yolu ile iklimleri değiştirme, depremler yaratabilme , volkanları harekete geçirebilme yeteneğine sahip silahlar geliştirdiğini biliyoruz...[25]

Ölmeden önce teleforce silahı adını verdiği bir çalışma yürütmekte olan Tesla'nın bütün dokümanlarına ABD hükümeti tarafından el konuldu gerisini düşünün artık...

ayrıca bu Nicola tesla yı vikipediada bi okumanızı tavsiye ederim çok ilginç biriymiş.çok garip deneyleride var burdan bakabilirsiniz:

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]



burdada bu konu hakkında ilginç şeyler yazılmış:


[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

[Misafir]

global warm is a hoax videosunu ilk gördüğümde bunun amacı ne olabilir diye düşünürken aklıma evangelistler geldi.nesronicin videosu beni onları araştırmaya itti.kısa sürede edindiklerim:protestanlığın içinden çıkmış bu çılgın grup hiç te burun kıvrılacak gibi değil.yalnızca amerikada sayıları 70 milyon.en tanınmış isim g. w. bush.2. kere seçilmesinde bunun etkisi var.armageddon adında bir kutsal savaşa ininıyorlar.en büyük özlemleri kıyametin bir an önce kopması.kıyamet alametlerinin bir an önce gerçekleşmesi için yapay felaketlere bile başvurmayı kendilerine dini bir görev edinmişler.hatta 11 eylül olayından sonra sayıları artmış.39 bölümden oluşan kitapları var ve bush bu kitaplara göre bir seçim söylemi yaptı.dünyanın bir kıyamettir bir 2011 dir ,bir doğal son bekleme paronayası bunların işine geliyor.michaelin hayalindeki heal the world, a better place daha iyi bir dünya söylemi bunlara tamamen ters.ne oluyorda balkanlarda 1000 yıldır yaşayan insanlar birden anlaşamadıklarına karar veriyor?bunu saraybosna yardımı sırasında michael da sormuştu.kendi hayallerinde kıyametten sonra yaşayacakları bir medeniyet var.kitaplarına göre kıyamet ortadoğudan kopmalıymış.çılgın olabilirler ama kendi tv kanalları bile var.dünya üzerinde 500 milyon oldukları sanılıyor.burnumuzun dibinde bağdatta tam 9 evangelist kilisesi olduğunu biliyormuydunuz.hatta ankarada 2 zengin ailenin 2011 de kopacakıyamete inindıkları için dağlarda sığınak yaptırdıklarını duymuştum.zorla koparmak istedikleri kıyamet için bir plan dahilinde hareket ediyorlar.dünya yaşamak için göründüğünden daha elverişli aslında.şahsi fikrime göre nükleer enerjiye de gdo ya da ihtiyacımız yok.yalnızca biraz empati gerek. o da insan doğasında var zaten.all these makes me wanna shout!

[nesronic]

Michael'a ölümünü uydurduğu için minnettar olmalıyız. 10 ayda ne çok şeyi kurcaladık aslında. Hepsi iyi kötü bildiğimiz veya bir şekilde duyduğumuz bilgilerdi ama eminim ki hiç birimiz tüm bunların içine o kadar da girmemiştik.

Evangelistler'le ilgili ben de yeni bilgi edindim sayılır. İlluminati'yi biraz daha kurcalayayım derken karşıma evangelistler çıktı ve gerçekten gerçekten korkunç derecede hastalıklı ruhlara sahip bu adamlar...

Michael'ın filmde 4 yılımız var dediğini hepimiz biliyoruz. Ne için 4 yıl diye hepimiz sormuşuzdur. Aynı zamanda şu meşhur Maya takviminde bildirilen sözde 2012 kıyametini de biliyoruz ve Michael'ın bu olaya kafayı taktığınıda duymuşuzdur. Michael muhtemelen derin araştırmalar yaptı, bazı şeylerden emin olmak istedi...

Şunu söyleyebilirim ki domuz gribi ne kadar yalansa, küresel ısınma ne kadar yalansa Maya takvimi de 2012 kıyameti de o kadar yalan. Bu bir çeşit zihin bulandırma, kıyamet fikrini kitlelere empoze etme yöntemi ve bana göre evet kıyamet kopacak ya da koparmaya hazırlanan birileri var. İlahi bir kıyametten bahsetmiyorum. Kuş beyinli şeytancık zihniyetli zümreler Mdenz'in de bahsettiği gibi alevili bir kıyamet hazırlıyorlar muhtemelen ki bu arka arkaya patlayan Haiti, Şili, Arjantin vs. afetleri de bu empozenin bir parçası muhtemelen. İnandırıcı kılmak maksatlı. Her neyse, Michael herşeyin farkında, bu vahşete öfkeli ve uyarıyor. Michael ölümünden 3-5 ay sonra dönseydi biz şimdi bu şeylerin içine bu kadar girmiş olmazdık ama onun amacı zaten ölüpte dönen ilk efsane olmak değildi. Michael gerçekten herkes için yaşıyor ve bizleri yavaş yavaş, öğreterek, anlatarak şu an getirdiği noktaya bakın. Michael'ın istediği farkındalığa ve kıvama her saniye hızla yaklaşıyoruz. Bu farkındalık oranı arttıça birilerinin amacına ulaşması güçleşecek. Michael 10 aydır bir mucize gerçekleştirdi aslıda. En gencimizden en yaşlımıza milyonlarca insanın bugün odaklandığı konulara bakın, bir şekilde bildiğimiz duyduğumuz ama asla bu kadar farkında olmadığımız gerçekleri bir bir mercek altına alıyoruz şimdi. Michael müthiş bir macera yaşatıyor...

Michael 2009'da 4 yılımız var dedi, söylendiği yıl hesaba katılmaz yani 2009'u saymayız, ve 2009 dahil olarak 4 yıl sayarız; 2012... Michael'ın neyden bahsettiği ortada. Eğer telafi etmezsek verdiğimiz hasarın geri dönüşü olmayacak... 2012 için hazırlanan bir şeyler var, ne olduğunu sadece tahmin edebiliriz ve Michael buna engel olmaya çalışıyor...

Şu 3 parçalık İlluminati belgeselinde geçen bir cümle var, İlluminati kaç yüzyıldır kurduğu hayali 21. yüzyılda gerçekleştirecek...

[tubM]

Michael'a ölümünü uydurduğu için minnettar olmalıyız. 10 ayda ne çok şeyi kurcaladık aslında. Hepsi iyi kötü bildiğimiz veya bir şekilde duyduğumuz bilgilerdi ama eminim ki hiç birimiz tüm bunların içine o kadar da girmemiştik.

Kesinlikle.
Sonunda Mj'i göremezsek bile (ki hiç sanmıyorum geri gelmeyeceğini) tüm bunları araştırmamızı, öğrenmemizi sağladığı için ona minnettarız. Neler varmış dünyada, kimler bizle oynuyormuş hiç haberimiz olmayacaktı.
Büyüksün Michael !

Nicola Tesla'dan falan bahsetmişsiniz. Yorumlarınızı ve bilgileri okuyunca, uzun zaman önce bir arkadaşımın attığı bir yazı geldi aklıma.Biraz uzuncadır ama pişman olmazsınız
Kolay gelsin
Buyrun;

Konunun benim ile bir ilgisi yok.Sadece dün akşam izlediğim Komplo Teorisi filiminde 1999 depreminden bahsetmektedir.İlgimi çeken bir şey var, deprem 1999 da oluyor film çekimi 1997 ?

Sorry...

Tür : Macera / Aksiyon
Gösterim Tarihi : 17 Ekim 1997
Yönetmen : Richard Donner
Senaryo : Brian Helgeland
Görüntü Yönetmeni : John Schwartzman
Müzik : Carter Burwell
Yapım : 1997, ABD , 135 dk.

Jerry Fletcher (Mel Gibson), gündüzleri bir taksi şoförü olarak New York caddelerini arşınlamaktadır. Geceleri de internette dolaşarak kendi ürettiği komplo teorilerini, dinleyen kimi bulursa anlatmaktadır. Düzenbaz bir FBI ajanı tarafından bunu sürdürmemesi konusunda uyarılmasına rağmen o devam eder. Adalet Bakanlığı'nda görevli Alice (Julia Roberts), şüphelenerek onun bir numaralı müttefiki olur.

****

Filmle ilgili bir yorum:

Sinema seyretmeyi seven arkadaslarimiz vardir. Ben size seyretmeniz için bir film tavsiye ediyorum. ''KOMPLO TEORISI'' filmin basrollerinde Mel Gibson ve Julia Roberts var. Asıl önemli nokta şu .. Film 1996 yılı yapımı. Ama filmin içeriğinde 1999 yılında Türkiye'de Marmara bölgesinde çok büyük bir deprem olacagı, on binlerce kişinin ölecegi ve bundan sonra 1999 kasım ayında ABD Baskanının Türkiye'yi ziyaret edecegi söyleniyor. Ben bu konuyu çok düsündüm ve tanıdıklarıma söyledim.
Ama konuyu çözmüs degilim, nasil olurda bir filmde 3 yıl sonraki olayı bilebilirler...
Bilginize...
Mutlaka zaman ayırıp, okuyunuz... Nasıl kandırıldığımızı...

17 Ağustos 1999, Gölcük Saatler gecenin üçüydü ve insanlar can havliyle kendilerini evlerinden dışarıya atarken sanki bir kıyameti yaşıyor gibiydiler. Ali Kırca' nın yönettiği Siyaset Meydanı'nda enkazdan kurtarılan bir bayan şunları söylüyordu: "o gece ne olduğunu bilmiyorum ama bildiğim birşey var ki bu, depremden farklı bir şeydi". Bir iddiaya göre depremden hemen önce Gölcük'ten Avcılar' a kadar geniş bir alanda görülen 'ateştopu' ile ilgili bilimsel bir açıklama yapılamıyordu. Birtakım teoriler ortaya atılmaya başlandı. Kimine göre Ruslar bomba patlatmıştı. Kimine göre de Yugoslavya'ya atılan bombaların yer kabuğunun dengesini bozması sebebiyle depremin gerçekleştiğini söylüyordu. Hatta bazılarına göre işi PKK bile yapmış olabilirdi. Nitekim CNN televizyonu Başbakan Bülent Ecevit ile yaptığı bir röportaj sırasında depremin arkasında PKK mı var sorusuna 'Sanmıyorum' cevabını vermişti. Oysa bu sorunun doğal yanıtı 'siz ne saçmalıyorsunuz, depremle PKK'nın ne alakası var ? ' olmalıydı. Bu soruya verilen cevap, akıllara PKK'nın deprem oluşturabilme ihtimalinin olduğunu düşündürdüğü gibi, yapay depremlerin olabileceği sonucuna da götürmektedir.
Bu teoriler arasında akla en yatkın olanı Future Times da yayınlanan araştırma dizisinde yer alan hikayeydi.

Bu senaryoya göre; San Andreas fay hattında meydana gelebilecek büyük bir depremin Amerikan ekonomisine çok büyük zarar vereceğini bilen ABD, yer kabuğundaki değişimleri izleyerek, daha deprem oluşmadan tektonik katmanlar arasında artan basıncı değişik noktalardan patlatıp boşaltarak, büyük depremi küçük depremler haline dönüştürmenin yolunu bulmuştu. Yıllar önce Sırp asıllı Amerikalı bilimadamı mucit Nicola Tesla tarafından geliştirilen bu 'düşük frekanslı elektromanyetik ışınımla yüksek enerji nakli' tekniğini, hem Ruslar hem de Amerikalılar uzun zamandır bir silah olarak kullanmanın yolunu arıyorlardı. Bu yöntemle, çok uzaktan, hatta uzaydan geniş alanlarda tahribat yapabileceklerdi. Ancak Pentagon yıllardır çok güçlü bir silah geliştirmek amacıyla üzerinde çalıştığı bu projeyi, bir yandan da barışçı 'deprem indirgeme' sistemine uygulamak suretiyle tepkileri azaltmayı ve fonlama devamlılığını sağlamayı amaçlıyordu. Bu nedenle proje önce Avustralya' nın çıplak ve seyrek nüfuslu kırsal bölgelerinde denendi ve geliştirildi. Daha sonra bunun deprem bölgelerinde denenmesine geldi sıra. Değişik zamanlarda Kafkaslarda, Okyanus tabanında ve Güney Amerika'daki Ant Dağları'nda tektonik uyarılar verilmek suretiyle endüktif deprem yaratma konusunda büyük adımlar atıldı. Bu araştırmalar Amerika' da HAARP ve diğer askeri tesislerin kumanda merkezlerinde yürütülüyordu. Bu arada; Türkiye, Japonya ve benzeri deprem bölgelerinde de sismik ağ şebekeleri kurularak bu bölgelerin tektonik verileri saniyesi saniyesine devasa bilgisayarların kayıtlarına gönderilmeye başlandı.

Ve gün geldi bu sistem Türkiye'de denenmek istendi. Bölge zaten yıllardır bu amaçla sismik espiyonaj altındaydı. Nitekim gelişmeleri dikkatle takip edenler, depremden hemen sonra, Türk Telekom'un Türkiye'nin sismik bilgilerini Pentagona ileten NATO Üssü'nün iletişimini nasıl kestiğini ufak puntolarla gazetelere düşen haberlerden hatırlayacaklardır. ABD'nin asıl hedefi, Kuzey Anadolu fay hattındaki deneyden elde edeceği tecrübe ve bulguları, San Andreas fay hattına uygulamaktı. Bu iş yine çok yüksek askeri gizlilik taşıdığından yürütme işi İsrailli uzmanlara verilmişti. Gerekli makine ve donanım gizlice denizaltılarla Gölcük Üssü'ne getirilerek oradaki, yeratı, denizaltı korunaklarına kuruldu. Türk makamları durumdan detay bazda haberdar değildi. Deney basarılı olacağından sonunda kimse normal dışı bir şeyin olduğunu fark etmeyecekti. Bu amaçla Gece Şahini Tatbikatı'nın gece 03:00 da başlaması planlandı. Gece saat tam 03:00 da düğmeye basılacak ve Gece Şahini devreye alınacaktı. 1-2 dakika içinde de oluşturdukları muazzam enerjiyle Marmara'nın altındaki tektonik tabakayı zayıf yerlerinden kırıp, aylardır oluşan basıncı dışarı atacaklardı. Böylece büyük bir deprem önlenmiş olacaktı.

Ama o gece bir şeyler yanlış gitti. Doga kendini yönetmek isteyenlerden bir kez daha intikam almıştı. 45 saniye süren deprem, beklenenin 10.000 kat üstünde bir güçle gelmişti. Zayıflayan ve titreyen elektrikler geri geldiginde, gece saat 03:05'i gösteriyordu. Daha bir kaç dakika öncesine kadar korunağın içinde şampanya patlatmayı bekleyenler, şimdi korkudan buz gibi donmuş, hareketsiz ayakta duruyorlardı. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. On binlerce insan, çoluk çocuk, o enkazın altında can çekişiyor veya cansız yatıyordu. Bu tarihin en büyük felaketiydi; hem de insan eliyle yaratılan...

İşte o andan sonra çantalardan çıkan 'Q planı' çalışmaya başladı. İlk önce bölgedeki tüm haberleşme ve elektrik enerjisi felç edildi. Kimsenin birbiriyle haberleşmesi istenmiyordu. Cumhurbaşkanı dahi sabahleyin 'benim de telefonum kesikti' şeklinde garip bir açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı ve başbakan şaşkındı. Saatlerce 'üzgünüz' bile diyemediler. 4 dakika içinde İsrail Başkanı Barak ve birleşik Devletler Başkanı Clinton ile irtibat kuruldu. O anda İsrail'de Ben Gurion'un Lod askeri havaalanından 4 adet savaş uçağı eşliğinde 2 nakliye uçağı havalanıyordu. 2 dakika sonra da İsrail Deniz Kuvvetleri ve NATO Güney Deniz Saha Komutanlığı' na bağlı tüm birlikler DEFCON-4 acil durumuna geçirildi. Amerikan 6'ncı filosuna bağlı gemiler de rotalarını İstanbul'a çevirmek için Pentagon'dan emir aldılar. Bu arada devreye Avrupa ülkelerinin liderleri de giriyor ve belki de onlardan da Türkiye için sözler alınıyordu.Yunanistan bile harekete geçirilerek Türkiye'ye karşı olan hasmane tutumuna son vermesi sağlanıyordu. Tüm Batı başkentleri hareket halindeydi, panik yoktu. Herşey kontrol ve koordinasyon altındaydı; bir tek Türkiye dışında.

İsrailli askerler ve üst düzey subaylar o gece Gölcük'te ne arıyorlardı?..
Bu devir teslim töreni her yıl yapılan rutin bir ulusal törendi. Uluslar arası bir kimliği yoktu. Bunun nedenini şimdi daha iyi anlıyoruz. Hiç kimse bu güne kadar hiç katılmadıkları bu devir teslim törenine neden katıldıklarını sormadı. Ya şaşkınlıktan, ya da telaştan, enkaz altında kaç İsrail askerinin öldüğü, kaçının yaralandığını da soran olmadı.O felakette kaç İsrail askerinin öldüğünü ne Genelkurmay yayınladı ne de İsrail böyle bir bilgiyi açıklamak nezaketinde bulundu. Herkese verdikleri imaj ise oraya bir yardım için geldikleriydi. Hemen bir hastane kurdular. Esas amaçları enkaz altındaki askerlerini ve önemli askeri malzemeyi çıkartarak götürmekti. Biz de "Bak şu İsrail'e helal olsun, hemen yardımımıza koştu" diyerek sevindik. Sabah saat 03:05 ile 06:30 arasında Batı'da bu hareketlilik yaşanırken bölgede de çok hızlı ve çok gizli askeri hareketlilik hakimdi. Ancak herkes kendi derdine düşmüş olduğundan bu olağanüstü gizli operasyondan kimsenin haberi olmuyordu. Böylece bu işi planlayanlar gecenin karanlığından da yararlanıp denizaltından parçaları yüzeye vuran Tesla Makinesi'nin kalıntılarını toplayıp, yer altı ve yerüstündeki tüm izleri yok etmeye çalışıyorlardı. Ve bölgeye son hızla gelen Rus araştırma gemisi dahi sabah saat 06:30' da bölgeye vardığında, havanın aydınlanmasıyla birlikte etrafta delil olabilecek tek bir cisim bile kalmamıştı. Deniz altında oluşan radyasyon anlaşılmasın, dibe çöken kalıntılar araştırılmasın ve patlama sonucu meydana gelen denizaltı krateri ve çukur ortaya çıkarılmasın diye bu bölge derhal askeri karantinaya alınarak dalışa yasak bölge ilan ediliyordu. Ancak bütün bu temizlikler yapıldıktan sonra Ecevit ve daha sonra da Demirel'in bölgeye gitmesine izin veriliyordu. Amerika tüm imkanlarını seferber etti. Clinton Amerikan halkından Türkiye'ye yardım etmesini istedi. Kasım' da Türkiye'ye geleceğini ilan edip; Ecevit'in de bu arada Amerika' ya (belki de binlerce şehidin diyetini konuşmaya) kendini ziyarete geleceğini haber verdi.

İlk anda çok yadırgadığımız Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un 'yabancılara tek bir hasta bile vermem demesini, ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait yüzer hastanede tek bir hastanın bile tedavi edilmediğini,750 ton yardım malzemesiyle yüklü bir İsrail gemisinin üç gün süreyle gümrükte tutulmasını şimdi yadırgayabiliyor musunuz?
Enkaz altında binlerce Mehmet, Hatice, Ayşe ve Ali'ye karşı bir vicdan borcumuz var. Onlar geride gözleri yaşlı on binlerce sevenlerini, sıcaklıklarından mahrum bırakırken, sırf Kaliforniya' da Johnny' ler, Susan'lar ve Alice' ler yaşasın diye yaşamdan çalındıklarını dünya bilsin.

[NotAlone]

ne biçim bi yaratığız biz yaa.
gözünü güç ve para hırsı bürümüş,kendi türünün düşmanı yaratıklarız...
insanoğlunu tanıdıkça hayvanlara düşkün hale geldim valla
iyilerimiz kötülerin avucunun içinde...bi oltanın ucuna takılan yem gıbıyız..bırılerı kendı agoları ıcın bızı harcamaktan cekınmıyor ve cekınmıcekte...

[nesronic]

Filmi çok zaman önce izlemiştim ama açıkcası bu yönüne hiç dikkat etmemişim, 1999 depremi ile ilgli depremden önce yapılmış bir film olduğunu da biliyordum ama onun bu film olduğunu şimdi öğrendim. Tekrar izlemek lazım o halde...

[tubM]

Ben filmi hiç izlemedim. O kadar duyup merak ettim ama izlemedim.
Bu yazıyı okuduktan sonra da izlicem izlicem dedim ama yine bir türlü nasip olmadı

Artık izleyeyim ben de en iyisi

[nesronic]

Bir ara kanallarda zırt pırt oynuyordu, bileydim bi 5-10 defa izlerdim

17 Ağustos depremi ile ilgili yazı da ilginç gerçekten, akla yatkın diyebilirim bir de üşenmeyin okuyun derim

[Sirduwolf]

Okuduğum bir yazıya göre illuminati'nin son hazırlığının 2007-2012 yılları arasında olacağını belirtiyordu, planlarını ise 2012 den itibaren devreye koyucağını belirtiyordu.

[Misafir]

MJnurayın gösterdiği teslanın çalışmalarıyla yapılabilecekler ve Tubmj nin anlattıklarından sonra büyük bir ümitsizliğe kapıldım.dünyayı bir grup manyağın yönettiği ve yapılabilecek çok az şey kaldığını düşünmek korkunç.bu çok az şey ümidim de kalan son iyimserliğimin kırıntısı.son zamanlarda daha iyimser olabildiğimi düşünüyordum oysa.80 li yıllarda bile dünya üzerindeki silahların dünya gibi 9 gezegeni yokedebilecek olduğu söylenirdi.hayatlarımız irademiz dışında bazı manyakların elindeyse bunu nasıl değiştirebiliriz?birilerinin bişey yapması lazım.ki bunlar hükümetler olmayacak michaelın dediği gibi.

[B'uu]

Ben bu yazıyı ne yazıkki gülerek büyük bi merakla okuyamadım.....Acı çektim.Kimsede bunu olağan günlük bişeymiş gibi karşılamasın.Burada bir çok imkansız diye düşündüğümüzün mümkün olabileceğine tanık oluyoruz alıştık "imkansız yoktur" demeye ama buna alışmayalım...

[Ruhkıran]

aynen imkansız,olmaz diye bakamıyorum olaylara bende.ama bu yazı çok ilginçti!!!ilk defa burada böyle bir teori olduğunu öğrendim.

MJ sayede 4yıl üniversitede öğrenemediğim sırları,örgütleri öğrendim.
üniversitede ülkemizdeki oyunları,mezun olduğum bu sene de dünyadaki oyunları öğrendim.çok ilginç!!!MJ'yi dinlemeye başladığımda sadece dünleyeceğimi ve izleyeceğimi sanıyordum

[Misafir]

burada paylaştığımız varsayımları(daha da ötesi büyük ihtimalle gerçekleri) bilerek yaşamak büyük bir ağırlık yaptı bende.binlerce insanın hayatı sözkonusu olan olaylar duruyorken çevremdeki insanların magazin konuşuyor olması kendimi bir uzaylı gibi hissetmeme sebep oluyor.konuyu depreme getiriyor ve yapay olabileceğini söylüyorum.önceleri michaelın yaşadığını insanlara anlattığımda ilk tepkileri üzüntünü anlıyoruz ama kendini kaptırma uyarıları.bu amalar yüzünden çekiniyordum.şimdi iş kıyamet senaryolarına gelip dayandı.artık amalara hiç aldırmıyorum.arkadaşım olsun olmasın az tanıdığım insanlara bile çekinmeden anlatıyorum.bir komplo teorisyeni olmak, paronayak olmak , int tarafından kandırılmlş olmak ithamlarına aldırmıyorum.bazılarının ilgisini konuya çekmek en azından elimden geleni yapıyormuşum rahatlığı yaratıyor.ayrıca michaeldan bir beklentim var.biliyorum michael daha ne yapsın diyeceksiniz ama.bu da benim amam.bunları biliyoruz ama ne yapacağız.bu iş michael döndüğünde alkışlamaktan ibaret kalmamalı.umarım bize yaşadığını gösterdiği gibi artık ne yapmamız gerektiğini de gösterir.çünkü yeterince dehşete kapılmış durumdayım.

[nesronic]

İran, Elvis durumlarımızdan sonra şimdi söylediğin şey beni çok şaşırttı Mdenz Daha bir kaç saat önce aramızdan bir arkadaşımıza özelden aynı eksende yazdım; "tamam her şeyi anladık ee şimdi ne olacak, ne yapmamız gerekiyor Bunun için Michael dönmek zorunda, şu an hala öğrenme sürecindeyiz"

Bu yüzden döneceğini, anlatacağını, organize edeceğini düşünüyorum çünkü dönmezse gidişinin bir anlamı kalmaz. Öğrendiklerimiz bizi sadece dehşete düşürür, çözümü bulamaz, bu şeylerin içinden çıkamaz, daha beter bir hale geliriz. O yüzden dönmeli, çünkü tüm bunları farkettirip sonra da bu sorunlarla bizi başbaşa bırakıp umutsuzluğa sürüklemeyeceğine inanyorum...

Ben bütüyle böyle inanıyorum ama sanırım biraz daha zamana ihtiyaç var, gördüklerimizin daha göreceklerimizin bir bölümü olduğunu da düşünüyorum. Belki bu öğrenme süreci bir müddet daha sürecek. Medya derken İlluminatiye geldik, İılluminati derken doğal olmayan afetlere, dünyayı kontrol edenlere, kıyamet senaryolarına kadar vardık. Farkedilmesi gereken dahasının da olduğundan eminim...

[Misafir]

buradaki herkes bir çeşit telepati yaşıyor.birde dünyadaki diğer believerları düşünürsek.bu müthiş birşey.içimizde hala tanrıdan bir parça taşıyoruz belki de.bunun için michaela teşekkürler.umarım döner.

[Misafir]

uzun zaman önce burda nicola tesla hakkında ve yapay afetler hakkında konuşmuşuz.pakistandaki doğal anormallikle ilgili bakınrken küresel iklim değişikliği kılıfına uydurulmuş şeylerden başka birşeye rastlamadım.onun yerine şunu buldum.rusya ordusunda iklim uzmanı olarak çalışmış birinin iddiaları.gerçekten ben de merak ediyorum neden Ankarada gece gündüz arlıksız devam eden Antalyayı sollamış bir sıcaklık yaşıyoruz.20 gün oldu beynim pelteye döndü.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

[leydis]

Evet ben de aynı şeyleri düşünüyordum buraya sen yazmışsın Mdenz geçen hafta Antalya'daydım bildiğimiz her zamanki kadar bile sıcak değildi,İstanbul hem yanıyor,hem aşırı nemden nefes alınmıyor.Rusya tarihinde 40 dereceyi görmemişken şimdi her yer aşırı sıcakmış,bir haber okumuştum,Amerika bize sıcak hava yolluyor demişler,ben de acaba bu da olabilir mi diyordum,dün akşam Fırtına diye bir film seyrettim,hava olaylarıyla nasıl oynadıklarını bir güzel işlemişler filmde.E bunun üstüne daha fazla söylenecek bir şey yok herhalde,adamlar dünyadaki herşeye yön vermeye kararlı

[Killuminati]

Evet,video %100 doğrudur.